Bir dönem Rus ve Ukraynalı yatırımcıların akınına uğrayan Antalya ve Alanya’da emlak piyasası buz kesti. İkamet yasakları ve yüksek fiyatlar nedeniyle yabancı yatırımcı rotasını Dubai ve Sırbistan’a kırarken, nakit akışı kesilen çok sayıda müteahhit iflas riskiyle karşı karşıya.
Türkiye’nin turizm ve gayrimenkul başkentleri Antalya ile Alanya, son yılların en derin inşaat krizini yaşıyor. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yaşanan yapay patlamanın ardından, değişen ikamet politikaları ve astronomik rakamlara ulaşan konut fiyatları, yabancı yatırımcıyı piyasadan sildi. Satışların durma noktasına gelmesiyle birlikte, özellikle lüks segmentte üretim yapan inşaat devleri “nakit darboğazı” içine girdi.
Ruslar Gidiyor, Gurbetçi Beklemede
Savaşın ilk döneminde Antalya’yı güvenli liman olarak gören Rus vatandaşları, oturum izni alamamaları ve mülk değerlerinin “Miami fiyatlarını” aşması nedeniyle yatırımlarını geri çekmeye başladı. Sektör temsilcileri, sadece son bir yıl içinde Antalya’daki yerleşik yabancı nüfusun 40 binden fazla azaldığını belirtiyor. Öte yandan, Avrupa’daki ekonomik durgunluk ve yüksek faiz oranları, piyasayı ayakta tutan “gurbetçi” talebini de bıçak gibi kesti.
Müteahhitler “Likit” Peşinde
Piyasadaki bu ani soğuma, hazırlıksız yakalanan inşaat firmalarını vurdu. Devam eden projelerin finansmanını “topraktan satış” veya “yabancıya satış” gelirleriyle sağlamayı planlayan müteahhitler, banka kredilerindeki yüksek faiz duvarına çarpınca hareket edemez hale geldi. Sektörden gelen bilgilere göre:
-
Alanya’da yapımı süren çok sayıda lüks rezidans projesinde inşaat çalışmaları yavaşladı veya tamamen durdu.
-
Nakit akışı bozulan küçük ve orta ölçekli firmaların bir kısmı konkordato veya iflas hazırlığına başladı.
-
Piyasada “barter” (konut karşılığı mal/hizmet alımı) dönemi yeniden hortlarken, taşeron firmalar ödeme alamadıkları gerekçesiyle şantiyeleri terk ediyor.
“Balon Patladı mı?”
Konuyla ilgili görüş bildiren emlak uzmanları, Antalya genelinde konut fiyatlarının döviz bazında dahi aşırı şiştiğini vurgulayarak, “Antalya artık sadece yabancı için değil, orta sınıf Türk vatandaşı ve gurbetçi için de ulaşılmaz oldu. Mevcut ikamet kısıtlamaları esnetilmez veya inşaat maliyetleri stabilize edilmezse, 2025 yılı inşaat sektörü için tam bir ayıklanma yılı olacak,” uyarısında bulunuyor.